• Başlangıç
  • Bir Ağıt
  • Hakkında
  • Kitapları
  • Ne Dediler
  • Ödülleri
  • Söyleşi

ALİ ASKER BARUT BLOĞU

YÜZÜM BİR KENTİN ANI DEFTERİ

Feeds:
Yazılar
Yorumlar
« Yüzüm Bir Kentin Anı Defteri Edebiyat Ortamı Yayınları’nda
NE YAZ NE KIŞ UNUTTUM SENİ »

“Siyah bir acıda” durdu kalbim!

02/12/2018 Geliştirici: ŞairAliAskerBarut

 

Kimse ile kavga etmeden kimse ile küsmeden

Sadece kendi şiirini çalışmış bir şair

 

Refik Durbaş: Şiirin namuslu bir yüreği

1984’te Abdülkadir Bulut’un cesaretlendirmesi ile koltuğumda şiir dolu bir dosya ile girdiğim Boyacı Ahmet Sokağı’ndaki Yeni Türkü Şiir Yayınları’ndan başlayarak, Cağaloğlu  yokuşu, Cumhuriyet Gazetesi, Etap’taki kitap fuarları, yayınevleri derken aslında ne çok karşılaşmışım Refik Durbaş ile. Ne çok bakmışız, ne çok konuşmamış ama hep sevgiyle hep anlayarak ve severek ne çok geçmişiz yan yana birbirimizi. En son karşılaşmamız ve görüşmemiz ise Almanya’nın Frankfurt kenti yakınlarındaki Walldorf kasabasında olmuş. Burda ise oturduk, baktık ve konuştuk birbirimizle.

1985’te Etap  Marmara Oteli’nde düzenlenen Kitap Fuarı’na girerken şair arkadaşlarının gülüşerek “Arabeskçi şair” diye çağırdıkları kişi Refik Durbaş’tan başkası değildi. O cümleye ise hiç bir anlam verememiş, o seslenişte biraz Refik Durbaş’ı, şairi küçümseme sezmiştim. Şiirindeki hele Çırak Aranıyor’daki acı tona bakarak “Arabeskçi” diyenler kendilerini savunacak bir zemin yakalasalar da, bu yaklaşımı küçümseyici bulur, kalbi ve kelimeleri devrim ve devrimci çocuklar, çıraklar, hanlar içinde solan halkın kızları, oğulları, yoksul işçiler ve köylüler için atan  Refik Durbaş’a ve onun namuslu şiirine büyük haksızlık sayarım. Şiirinin bir yanı Çırak çocukların, konfeksiyoncu kızların hayatla ilgili rüyaları ise bir yanı devrimci çocukların yoksul halk çocuklarının, işçilerin yarınlarla ilgili güzel “terütaze” umutlarıydı. Bu yüzden de öfkeliydi şiiri, bu yüzden de öfkeliydi kelimeleri ve dizeleri tabii sert.  “Böyle buyurdu Muhammed”  deyip şöyle diyordu:

 

kalbim artık uyumuyor geceleri

döktüğünüz işçinin kanı mübarek olsun, döktüğünüz köylünün kanı

mübarek olsun

bütün devrimcilerin kanı mübarek olsun ramazan-şerifiniz mübarek olsun

ki gün doğar ışır dağlar

tüfengini omuzlar rüzigâr

çıkar dağlara

öder yoksulluğun rüşvetini

küllerim dağılır

yüzbin harf ve cennet ve cehennem kalbim.

 

Bir yere oturmadan, konuşmadan bir saygılı sessizlik ve “Dağa ve dağlılara özgü” bir büyük suskunlukla geçilen karşılaşmalardan aklımda kalan ise sevgi dolu, ilgili, içtenlikli bir gülümseme ile bakan bir Refik Durbaş. O beni böyle uzaktan bir kardeş gibi kalbi ile saymış selamlamış, ben onu o Erzurumlu şairi kalbimin gönlümün içinden uzaktan böyle çok büyük sevmişim.

“Gel bak kim burda” diyerek, bir arkadaşın gece gelen telefonu ile çağrıldığım Frankfurt kenti yakınlarındaki Walldorf kasabasında buluşup kucaklaştığım Refik Durbaş ve o gün Yüzüm Bir Kentin Anı Defteri’nde şu cümleler ile kayıtlıdır:

“Refik Durbaş ile Almanya’nın Frankfurt kenti yakınlarındaki Walldorf kasabasındaki buluşup kucaklaşıyoruz. Sohbet uzun sürüyor. Adam Yayınları’nda çıkan Kimse Hatırlamıyor kitabının içine geç kalmamın hesabını o veriyor Eser’e:

 

 

Eser Kardeşim

Ali Asker “Barut” misali

Kalbimde,

“mermi” misali

sevgimde

“tüfek” misali

sevincimde, Türkiyeli

hasretimdeydi. Bu akşam

Türkiye saatiyle 03.15’e kadar

bu hasretin

barutunu ateşledik.

Sevgiyle – Selamlar

 

Ekim 2000”

 

Ah Refik Durbaş,  ah “Yirmibir yaşında, halk bahçelerine / hiç gül yağmadığını, umut yağmadığını / Yirmiüç yaşında, Alanlar türkülerle inlerken / dağlarıma karanlık ve özgürlük yağdığını anlat”an şairim, ve bil ki seninle aramda gidenlerle kalanlar arasındaki o uzun mesafede  “Siyah bir acıda” durdu kalbim!

 

Ali Asker Barut

02.12.2018, Pazar

Share this:

  • Yazdır
  • Daha fazla
  • Tumblr' da Paylaş
  • E-posta
  • Tweet

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...

İlgili

1 kategorisinde yayınlandı | Etiketler Abdülkadir Bulut,, Çırak Aranıyor, Boyacı Ahmet Sokağı, Refik Durbaş, Serbest yazılar,, Yüzüm Bir Kentin Anı Defteri, |

  • Fotoğraf Galerisi

    Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

  • ARŞİV

    • Ekim 2019 (1)
    • Temmuz 2019 (2)
    • Nisan 2019 (1)
    • Ocak 2019 (1)
    • Aralık 2018 (2)
    • Kasım 2018 (2)
    • Temmuz 2018 (1)
    • Mayıs 2018 (1)
    • Mart 2018 (1)
    • Ocak 2018 (1)
    • Aralık 2017 (1)
    • Kasım 2017 (1)
    • Ekim 2017 (1)
    • Eylül 2017 (1)
    • Ağustos 2017 (1)
    • Haziran 2017 (1)
    • Mayıs 2017 (2)
    • Nisan 2017 (1)
    • Şubat 2017 (1)
    • Ocak 2017 (2)
    • Aralık 2016 (3)
    • Ekim 2016 (4)
    • Eylül 2016 (2)
    • Ağustos 2016 (2)
    • Temmuz 2016 (1)
    • Haziran 2016 (1)
    • Mayıs 2016 (3)
    • Mart 2016 (3)
    • Şubat 2016 (2)
    • Ocak 2016 (2)
    • Aralık 2015 (2)
    • Kasım 2015 (1)
    • Ekim 2015 (1)
    • Eylül 2015 (1)
    • Ağustos 2015 (1)
    • Temmuz 2015 (2)
    • Haziran 2015 (1)
    • Mayıs 2015 (2)
    • Nisan 2015 (1)
    • Mart 2015 (2)
    • Ocak 2015 (1)
    • Aralık 2014 (2)
    • Kasım 2014 (1)
    • Eylül 2014 (1)
    • Ağustos 2014 (2)
    • Temmuz 2014 (1)
    • Haziran 2014 (1)
    • Mayıs 2014 (2)
    • Nisan 2014 (1)
    • Şubat 2014 (1)
    • Ocak 2014 (1)
    • Kasım 2013 (2)
    • Eylül 2013 (1)
    • Ağustos 2013 (1)
    • Haziran 2013 (1)
    • Mayıs 2013 (1)
    • Mart 2013 (1)
    • Şubat 2013 (1)
    • Aralık 2012 (1)
    • Kasım 2012 (1)
    • Eylül 2012 (1)
    • Ağustos 2012 (2)
    • Mayıs 2012 (1)
    • Nisan 2012 (2)
    • Mart 2012 (1)
    • Ocak 2012 (1)
    • Aralık 2011 (2)
    • Ekim 2011 (1)
    • Temmuz 2011 (2)
    • Haziran 2011 (2)
    • Mayıs 2011 (3)
    • Nisan 2011 (2)
    • Mart 2011 (1)
    • Aralık 2010 (3)
    • Kasım 2010 (1)
    • Ekim 2010 (3)
    • Eylül 2010 (1)
    • Ağustos 2010 (1)
    • Temmuz 2010 (3)
    • Haziran 2010 (1)
    • Mayıs 2010 (1)
    • Nisan 2010 (2)
    • Mart 2010 (6)
    • Şubat 2010 (8)
    • Ocak 2010 (4)
    • Aralık 2009 (15)
  • ETİKETLER

    Abdülkadir Bulut, Adam Sanat, Ahmed Arif, Ahmet Kaya, Akgün Akova Ali Asker Barut Ali Asker Barut, Arif Ay Can Yücel, Cemal Süreya, Cevat Çapan, Deniz Gezmiş, Dersim, Doğan Hızlan, DÜZ YAZILAR, Ece Ayhan, Edebiyat Ortamı Edebiyat Ortamı Yayınları Edip Cansever, Elazığ Buğday Meydanı Enis Batur, Erdal Eren Ergin Günçe, Fatin Hazinedar Fazıl Hüsnü Dağlarca, Ferruh Tunç, Guantanamo Gültekin Emre, Haydar Ergülen, Hazreti Ali Hilmi Yavuz, Hüseyin Alemdar, Hüseyin İnan, Karanfil Kırıkları Kemal Özer Kitap-lık, küçük İskender, Melih Cevdet Anday Memet Fuat, Metin Altıok, Metin Eloğlu Metin Göktepe Muharrem Ertaş Murat Yalçın, Necip Fazıl Kısakürek, Nevzat Çelik Nâzım Hikmet, Oktay Rifat, Orhan Veli, Oğuz Atay, Sabahattin Ali, Selim Işık, Serbest yazılar, Sezai Karakoç, SON YAZILAR, Sunay Akın, Tevfik Işıktimur, Turgay Fişekçi, Türkiye Türkiye Kadar Bir Çiçek, Yahya Kemal, Yapı Kredi Yayınları YAZILAR, Yağmurlu Leylak Yaşar Kemal Yaşar Miraç, Yenilmiş Bir Medeniyetin Sesiyle, Yusuf Aslan, Yüzüm Bir Kentin Anı Defteri, Örnek Şiirler Örnek Şiirler, İlhan Berk, İsmet Özel, Şeyh Bedreddin, Şiir Şükran Kurdakul
  • KATEGORİLER

  • SAYFALAR

    • Bir Ağıt
    • Hakkında
    • Kitapları
    • Ne Dediler
    • Ödülleri
    • Söyleşi
  • POPÜLER ŞİİR

    • küçük İskender Şiiri marjinal şiir değil popüler şiirdir
    • Zamana Mektup
  • Cemal Süreya’ya Mektuplar…

    Üzerinde yeterince durulmamış, belki de durulmak istenmemiş bir kitap, Ahmed Arif’in Cemal Süreya’ya mektupları. Bütün mektuplarına “Cemo kurban” diye başlıyor Ahmed Arif. Bir mektubunu, bir şehirlinin belki de hiç bir zaman anlayamayacağı, dostuna, arkadaşına gelecek bütün belaları üstüne alan, üstüne davet eden o soylu Doğulu söyleyişle bitiriyor: “Soyunun sopunun kadasını alsın şu ağabeyin.” Bu mektupları okurken, insan, Cemal Süreya’nın Ahmed Arif’e yazdığı, en azından bir-iki mektubunu okumak istiyor bu sıcak dostluğa daha yakından tanık olmak için. Cemal Süreya Ahmed Arif’e yazdığı mektuba nasıl başlardı? “Soyunun sopunun kadasını alsın şu ağabeyin” dediğine göre Ahmed Arif, Cemal Süreya “Ağabey” mi diye başlardı mektubuna. Ahmed Arif çoğu mektubunda, ya “yanıtın gecikti” ya da “gözlerimi yolda koyan mektubuna teşekkürler” diyor. Tam da bu “teşekkür”ün arkasından, sayfayı çevirince bir an Cemal Süreya’nın, Ahmed Arif’in gözlerini yolda koyan mektubuyla karşılaşacak duygusuna kapılıyorsunuz. Ama yok! Bu mektuplarda, bugün hâlâ hayatta olan şair ve yazarların yanı sıra hayatta olmayan eleştirmen sevgili Asım Bezirci’yle aralarındaki tatsız kavgaya tanık oluyor ve elbette üzülüyorsunuz. İlk defa bu mektuplarda öğreniyorsunuz Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın yanında birilerini çalıştırdığını ve onlara çok kötü davrandığını. Murat Belge’nin kendisiyle ilgili bir yazısına ise şöyle değiniyor mektubunda: “Beni, kendi aklınca övüyor ama şiirden anlamadığı için böyle hazin durumlara düşüyor. Bir kere Hayırlı evlât makina ile benim ifade ettiğim, PULLUK değildir. Murat Belge PULLUK’ların at, eşek ve öküz arkasına takıldığını hiç görmediği için MAKİNA derken benim ne demek istediğimi anlıyamıyor. Ayrıca pulluk ile karasaban arasında üretim tarzını değiştirme bakımından büyük bir fark yoktur. Hayırlı evlât makina TRAKTÖR’dür.” Satırlar arasında yolculuğumuz sürerken, bu kez, Arif Damar’ın şiirinden ötürü yargılanmadığını, yalnızca bazı kimselerle olan yakın dostluğundan ötürü tutuklandığını, öğreniyorsunuz. Bu kadarla da kalmıyor Ahmed Arif, Arif Damar’ın söz konusu şiirinin (hangi şiir olduğu konusunda bilgi yok) Ahmet Oktay’dan yürütülme (intihal) olduğunu söylüyor. Ve en çok da, “şiir yüzünden zindanlarda yatıp, kolayından mazlûm ve kahraman olmak dalaveresine” içerliyor. Arif Damar da Ahmet Oktay da bugün hayatta iki şairimiz. Arif Damar söz konusu şiir hakkında Ahmed Arif’e (iddiasıyla ilgili) ne yanıt verdi bilmiyorum. Ama, Ahmet Oktay o dönemlerde Ahmed Arif’in uyarısıyla yayınlamaktan vazgeçtiği şiirini bugün yayınlamalı, diye düşünüyorum. Bütün bu mektupları okuduğumda, tamamen değil ama kısmen Ahmed Arif’in edebiyat dünyasına küskünlüğünü, yıllarca uzak duruşunun nedenini anlar gibi oluyorum: Kabalık, anlayışsızlık. Bunlar, bugün de çok yazarı ve şairi incitiyor. Ağustos 1997
  • Meta

    • Kayıt Ol
    • Giriş
    • Yazı beslemesi
    • Yorum beslemesi
    • WordPress.com
  • Blogroll

    • WordPress.com
    • WordPress.org
  • BLOG İÇİNDE ARA

  • Son Yazılar

    • Ali Asker Barut”tan “Şebçerağ”
    • Ateş ve Pervane’den
    • Arkasından…
    • MURAT YALÇIN’IN İNSANIN YARALARINA BERELERİNE DEĞEN KELİMELERİ
    • UZAK BİR DAĞ KÖYÜNÜ DÜŞÜNÜRKEN
    • NE YAZ NE KIŞ UNUTTUM SENİ
    • “Siyah bir acıda” durdu kalbim!
    • Yüzüm Bir Kentin Anı Defteri Edebiyat Ortamı Yayınları’nda
    • HÜZNÜN MESNEVİSİ BİR ÖMÜR İÇİN “BİR İLKYAZDAN KOCA BİR GÜZ YONTMAK”
    • ŞİİRİ DENİZ OLMAYA AN KALA BİR ŞAİR: HÜSEYİN ALEMDAR
    • Nurunu Aşka Nar Etmiş Şiirde Bir Dimdik
    • Sezai Karakoç, Sabaha doğru bir rüya
    • Kardeş bakışlı bir şair için bir veda yazısı
    • BİR BÜYÜK GELENEK İLE YÜRÜYEN HOZATLI SALTUK DEDE
    • DÜNYANIN GAMINDAN KEDERİNDEN YÜRÜMÜŞ GELMİŞ BİR ŞAİR
  • Son Yorumlar

    KEDER MELEĞİ için Lirik
    TÜRK ŞİİRİ KENDİNE ERGİN GÜNÇE… için ayşe somuncu atmaca
    TÜRK ŞİİRİ KENDİNE ERGİN GÜNÇE… için ayşe somuncu atmaca
    TÜRK ŞİİRİ KENDİNE ERGİN GÜNÇE… için Ulku Basoy
    SEZAİ KARAKOÇ’A İKİ ŞİİR için ferruh tunç
    Tevfik Işıktimur birgün a… için Nilgün RÜSTEM
    Tevfik Işıktimur birgün a… için sevtap
    ELAZIĞ BUĞDAY MEYDANI’NDA için Şükrü Uyanık
    Hüseyin Alemdar’a Mektup için Şükrü Uyanık
    Memet Fuat, Cöntürk ve onun kü… için haluk aker
    Ferruh‘a Mektup için aykiz
    Ferruh‘a Mektup için aykiz
    Fotoğraf Altı Yazılar XII… için Sükrü Uyanik
    Sonunda Geldik için Sükrü Uyanik
    Fotoğraf Altı Yazılar XII için Rüya
  • Aralık 2018
    P S Ç P C C P
    « Kas   Oca »
     12
    3456789
    10111213141516
    17181920212223
    24252627282930
    31  
  • EN FAZLA TIKLANANLAR

    • Hiçbiri
  • Spam Blocked

    888 istenmeyen yorum Akismet tarafından engellendi
  • Blog İstatistikleri

    • 30.717 tıklama
  • El yazısı
    El yazısı
    "Artık hayal üretmeyen" bir şehrin şiirinin, şairlerle tutulmuş günlüğü
    “Artık hayal üretmeyen” bir şehrin şiirinin, şairlerle tutulmuş günlüğü
    Yenilmş Bir Medeniyetin Sesiyle
    Yenilmş Bir Medeniyetin Sesiyle
  • Şairin Gölgeleri
    Şairin Gölgeleri
  • Ateş ve Pervane Edebiyat Ortamı Yayınları
    Ateş ve Pervane Edebiyat Ortamı Yayınları

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

WPThemes.


Vazgeç
loading Vazgeç
Yazı gönderilemedi - e-posta adreslerinizi kontrol edin!
E-posta kontrolü başarısız oldu, lütfen bir daha deneyin.
Üzgünüm, blogunuz yazıları e-posta ile paylaşamıyor.
Gizlilik ve Çerezler: Bu sitede çerez kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek bunların kullanımını kabul edersiniz.
Çerezlerin nasıl kontrol edileceği dahil, daha fazla bilgi edinmek için buraya bakın: Çerez Politikası
%d blogcu bunu beğendi: