Güneşin Üşüdüğü Yer

Soldan sağa: Ali Asker Barut, Erdal Alova, Turgay Fişekçi
Artık uykum bir kuşunki kadar hafif. Oğlumun öksürükten boğulur gibi olduğu geceler kaç kez sabahladım. Hâlâ bazı geceler, korka korka yatağına yaklaşıyorum, nefes alıyor mu diye. O kabus günleri gözümün önüne geldikçe, tüylerim diken diken oluyor; kollarımın arasında, oğlumun küçücük gövdesi sopsoğuktu. Bacakları, elleri halka halka morluklarla doluydu. Yüreğim hızlı hızlı atıyor, gövdem dal gibi titriyordu korkudan. Oğluma bir şeyler oluyordu. Karımın ağlayarak attığı o günkü çığlığı unutamam hiç! “Andaç! Andaç! Oğlum! Ali, Andaç nefes alamıyor.”