Feeds:
Yazılar
Yorumlar

Archive for Aralık 2009

Havin’e

Sen melankolik
Sarhoş rüzgârların
Bir kırgından hatırlattığı
En eski kalp yarası

Sen gizli gizli ağlayan
Küçük, deniz kızlarının
Kirpiklerinden avuçlarına
Dökülen lirik yakamoz (daha…)

Read Full Post »

Memet Fuatlı Adam Sanat’ta 1986’da yayımlamaya başladım şiirlerimi. En son şiirim Aralık 2004 sayısında çıktı. Adı: “Haziran Gecesi”. 1986’dan 2004 sonuna kadar 18 yıl yapıyor. 18 yıl şiirlerimi yayımladığım dergi yayım hayatına Eylül 2005 itibariyle son verdi, sessiz sedasız.

Fotoğraf: Turgay Fişekçi.

Maslak, Adam Sanat. Memet Fuat ile.
Fotoğraf: Turgay Fişekçi.

(daha…)

Read Full Post »

Gün günden ölü şairleri daha sık özlüyorum. Onların, önceleri uğradıkları yerlere uğruyorum, içtikleri içkiden söylüyorum. Bir resminde Edip, ceketinin yakalarını mı kaldırmış, tutup ben de kaldırıyorum; Oktay Rifat’ın Orhan Veli’ye yazdığı “Ağıt”ın sonunu durup durup yeniden okuyorum, aynı duygu, aynı istekle: (daha…)

Read Full Post »

Ergin Günçe’nin Eski Şiir’ini tazmin


Şairin bitince sosyalizm rüyası

Ne şiiri kaldı ne eleştirisi hayatla ilgili

Gül yüzlü bir Tanrı edindi en yakın çarşıdan

Dua ile tespih arasında yapıyor

Az gelişmiş bir ülkenin itirazını

Yaralı ruhuna iyi geliyor diye

Avucunda kumrular besliyor

Dokunaklı sureler mırıldanıyor kendine

Üstünde alınganlık gömleği

Sabah Yahya Kemal melankolisi ile indiği bahçede

Andırıyor böyle harabeler ortasında

Her tarafına güneşler asılı bir abdalı (daha…)

Read Full Post »


Ben ki ömrübillah at görmemiş bir nalbant

Hiç bir yere çıkmayan

Bir sokak hüznü içimde, güpegündüz

Temmuz bitti, Ağustos ortasına geldik ne çabuk

Asfalt yolun dibinde açmış

Sapı ziftli o gelincik

Bilmeyecek ne var

Gün gibi yalnızlık (daha…)

Read Full Post »


Murat Yalçın’ın Canlı Doğa Albümünün

fısıldadıklarını tazmin


Hatay’da ay hataydı

“boşluğa jilet atan

kırlangıçlarla dolu gökyüzü” altında

“Sözleri şiire batırır”

Derenin cinlerine karışmaktan söz ederlerdi

Yalnızlıktan Tanrıdan cayan

Gecenin yorgun avcıları

Hatay’da ay hataydı

Kendime doğru bilemem bundandı

Bıçağın keskin yanını

İçimdeki ıssızlığa daha büyük bir ıssızlık eklerdi

“Ağaçların ıslak, körpe gövdelerine”

oyulmuş “çocuk isimleri” (daha…)

Read Full Post »

Clichy Sous Bois’da

27 Ekim’de akşam

Resmi elbiseliydi nefret

Kovalandı nefes nefese

Kovalandı üç esmer çocuk

Zyed, Traore, Muhittin adları

Say ki üç kınalı kuzu

Say ki üşümüş üç hisli

Yaz  çiçeği yazıda

Arkalarında polis ve jandarma (daha…)

Read Full Post »

Bir masaldan doğurdum

Seni oğlum

Bu yüzden

Gündüzleri güneşe

Geceleri ay ışığına

Yaslanacak kadar

Yakışıklısın

Bir masaldan doğurdum

Seni oğlum

Camdan çamlara düşen bin pırıltıda

Gözlerin efkarlı ve şahane kara

Bir esmer bir ok kirpikli

Yüzünde gördüm

Sevdiğim bütün Alileri (daha…)

Read Full Post »

Older Posts »