Feeds:
Yazılar
Yorumlar

Posts Tagged ‘Nâzım Hikmet,’

 

Fasulya gibi yaşıyorum son zamanlarda

kuru fasulya gibi

Kuru fasulyanın pilakisi yapılır

benden o da yapılmaz

Yukarıdaki şiir Nâzım Hikmet’in. Altındaki tarih 31 Mayıs 1962. Ölümünden bir yıl önce. Kime okudumsa, Nâzım’ın şiirinin genel havasına çok uzak buldular ve ona yakıştıramadılar bu şiiri. (daha…)

Read Full Post »

Kadıköy Ermeni Kilisesi’nden bir güvercin havalanıyor havaya. Bahariye’ye çıkan yokuşu tırmanıyorum. Geride, Kadıköy İskelesi’ne akşam vapuru yaklaşıyor. İskelenin üstünü dolduran martılardan çıkarıyorum. Cemal Süreya o vapurdan mı inerdi bu (bir) vakitler Kadıköy’e.

Bahariye’nin orta yerine getirip bırakıyor beni, girdiğim dar sokak. Karşımdaki bahçe duvarının üstüne özenle dizilmiş kitaplara takılıyor gözüm. Hepsinin üstünde aynı imza: Nurullah Can. “İnsanlara Doğru”. (daha…)

Read Full Post »

Şiirler dergilerde başka kitapta başka mı

Bir şair yıllarca (ya da bir yıl boyunca) şiirlerini yayımlar, oturup da bir kimse, tek satır da olsa söz etmez o şiirden, şiirlerden. Ne zaman ki şair, dergilerde tek tek yayımladığı şiirlerini bir araya getirir, kitaplaştırır, kıyamet kopar: Şöyle önemli, böyle önemli. Şaşırıp kalıyorum bu tür değerlendirme yazıları karşısında. Şiirler, dergilerde yayımlandığı zaman başka, kitapta başka şiirler mi oluyor, anlamadım. Sina Akyol yıllardır dergilerde yayımladığı şiirlerini kitaplaştırdı. Şimdi bu kitaplar üzerine kopartılan fırtınayı anlayamıyorum. (daha…)

Read Full Post »

Bir şaire, şairlik yolunda kalkan olacak sözler yazmış Enis Batur Cumhuriyet Gazetesi’nde. Şairi umutlandıran, yeniden ayağa kaldıran iyi sözler. Sarılıyorum Enis Batur’un sözlerine:

“Bana öyle geliyor ki, şairler önce iyi şiirler yazmaya bakmalı. Sonra, iyi şiirlerle inşa edeceği iyi kitaplar kurmaya. En sonra da, kitaptan kitaba özgün, sahici, arayışı ve derinleşme çabasını göstereceği bir çizgi çekmeye. Bütün bunlar yetmeli şaire. (daha…)

Read Full Post »

17.10.2006, ilhan berk

İlhan Berk, Heidelberg

Fotoğraf: AliAskerBarut

 

İlhan Berk bugün Heidelberg’te okuma yaptı. Berk’in yanında şiirlerini daha önceden okumadığım Gonca Özmen var. İlhan Berk şiirlerinin dişisini yazıyor. Alman Amerikan Enstitüsü (DAİ) düzenlemiş okumayı. İlhan Berk “Çınar” adlı düz şiirini, Çınar şiirine ek olan “Bir Çocuğa Duyuru”, “Pera”, “İstanbul”, “Eleni’nin Elleri” şiirlerini ve başkacalarını okudu. Şiirleri Almanca okunurken İlhan Berk çok sıkıldı. Şiirler arasında çok az konuştu. Ayıp şiirlerini okurken “hınzırca” gülümsedi. “Çınar” adlı düz şiirinde dediği gibi “Goethe’nin meşe ağacına elveda”ya gelmiş gibi geldi bana. (daha…)

Read Full Post »

Nâzım Hikmet’in Simavna Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı ile Hilmi Yavuz’un “Bedreddin Üzerine Şiirler”i bir başkaldırının ardından gelen ağır yenilginin, iki cephede, halk ve Saray’da nasıl karşılandığını sergilemeleri açısından önemli, önemli olduğu kadar da sürekli birbirini okutacak iki kitap. Bu iki kitap, birbirini gösteren iki karşılıklı ayna gibi. (daha…)

Read Full Post »

Şiirde melodrama dayanamazdı Memet (Fuat) abi. Karanfil Kırıkları adlı kitabımı daha dosya halindeyken gözden geçirmiş, içinde birkaç şiir için el yazısıyla melodrama kaçmamam konusunda uyarıcı notlar düşmüştü. Bu yazıyı yazarken “Yine melodrama kaçıyorsun” uyarısını duyar gibi oluyorum. (daha…)

Read Full Post »